Renault Megane I Coupe 1.6 L (2000)

Hayallerimin ilk başlangıcı 2008 senesinde 2001 model Renault Megane Coupe ile başladı.İstanbuldan alıp geldiğimiz bir heves arabamız ilk başlarda sorunsuz hatasız gibi gözüksede aslında pekte öyle değildi. İkitelli sanayisinde Renault hurdacısından alınan arabanın kaportası tertemiz gözüksede aslında change denilen olaya sahipti önü lacivert arkası kırmızı idi. Bunu yaklaşık olarak 1.5 sene sonra farketsekte o yılların göz bebeğiydi. Gerek balıkesirde duyulmamış egzoz sesiyle gerekse piyasada basık araba bulunmayışından kaynaklı olan dip basık hali balıkesire zamanında maal olmuş bir arabadır.kupon araba olması sebebiyle temiz bakılmış satılırken yüreklerde derin bir his uyandırsada, paranın güzel şey olduğunu düşünüp iyi fiyatlara satılmasından dolayı yüzümüzü bir nebzede olsa güldürmüştür.

Ford Fiesta Fun 1.4 L (2000)

Sonraki aracım akıllardan hala silinmemiş olan Ford Fiesta 1.4 Fun modeli olan klimasız abs’siz güvenliği en alt seviyede olan araca binmekti. Evet aracı izmirden almıştım 10.000 tl gibi ozamanın rakamlarına gçre makul bi araba olsada fiyatı çok çok uygundu. Temizdi boyası kazası hiç olmamış olsada, sabuncubelinden sallanırken aracın yağ yakmaya başladığını fark ettik macera başlamıştı arabayı alalı yarım saat olmuştu. Neyse balıkesire varana kadar 4 litre yağı yaktıktan sonra soluğu sanayiide efsaneleşmiş ustalarımızdan olan Mehmet ERSİN ustamızda soluğu aldık. Yapmışken tam olsuk dedik kapak taşlama dereceli egzentrik splitfire buji,buji kablosu, walbro benzin pompası, tomei benzin regülatörü derken 2.000 tl gibi bir rakama arabayı efsane haline getirmiştik. Boya koruması ve bakımları bittikten sonra aracımızı dibine kadar pıstırdık. Uzun yolda ışıklarda yaşlı amcaların dillerine düşüp “oğlum bu ne böyle yolda gidilir mi” sözlerini duyduktan sonra keyfini almaya başladım. Heleki sanayii 2. Kapı ışıklarında 2001 model 3.25i ler ile 0-130 aralıgına kadar boy boy açıp “2.0 mı?” sorusunu duymanın verdiği haz hiçbir şeyde yoktur sanırım. Daha sonra üzerine farklı bir konsept yapıp port bagaj uygulaması yaptık o yıllarda alışkın değildi kimse yaşlı genç ayırt etmeden herkersin dikkatini çekmeyi iyi veya kötü bi sekilde basardık. Yakın bir arkadaşımın büyük ısrarları üzerine 16.000 tl ye gönül rahatlığı ile sattım.

Peugeot 206 GTİ S16 2.0 L (2001)

Arada 7 aylık bir sürede baba arabasına binip sonrasında içime sindire sindire 206 GTİ S16 sahibi oldum. Aldığımda pek içime sinmemişti piyasa fiyatları uçup gitmiş olsada benim elimde olan param belliydi ve komik sayılcak derecede 14.800TL ye arabayı İzmit’ten aldım. Her ne kadar Undergraund’dan fırlamış gibi alsamda sonuçta ilk sahibi ve 55 yaşındaki çılgın bi adamdan almıştım. Apaçi işi ön arka tampon,basamak tarzındaki yan marşpiyeller, yamuk yılık spoileriyle balıkesir’e bomba gibi düştüm. İçindeki temizliği gören arabaya aşık olsada maşallah desede gözlerden “bu ne olum bunu mu aldın ala ala” derler gibiydi. Ardı sırası kesilmeden sanayiilerde uğraştım 8 ay oldu belki alalı 3 ayı sanayiide yatarak geçti zaten. Ama değdimi derseniz before after’ını sizi takdim etmek isterim.

 

Son olarak belki tirilyonluk arabalara binemedik ama çocuğumuz gibi sahiplenmesini iyi bakmasını çok iyi bildik. Belki bir Bmw olamadık sizin için ama benim gözümde bir Ferrari’den farkı yok koltuğuna binince kemeri taktıktan sonra herşey bir anda değişiyor.

 

Evet şuanki 206 GTİ yüklü mü ? diye soranlar olursa artisçe bir cevap olucak ama ; 3.25i, 160’lık scirroco, 2005 model 525d , Leon FR, F30 Kasa 3.16i,320d, A4 quattro’lar iyi bilirler. Biyere kadar bilirler ama iyi bilirler J. Denediğimiz insanlar hep yakın arkadaşlarımız övünmüyoruz gurur duyup maşallah diyoruz, çünkü biz Anafartalar Caddesinde giderken dükkan camlarından arabaları kesiyoruz. En azından öylesine temiz seviyoruz…

 

Balıkesir halkı kovalak derler yalanda değildir. Şuanki değeri ile 25.000 tl’lik arabayla kovalaklık olmaz, kovalaklık koca gün boş beleş gezinip baba parası yiyip eve bir faydası olmayan ama altında servet değerindeki arabasıyla benzin parasını düşünmeden gezersen olur. Şayet bizim öyle bir durumumuz olmadı maalesef…